gündem
Her şeyin ölçüsü insandır.
Bütün insanlar bilmek ister. Kendini var edebilmek ister.
Hedefin yaşamak değil Kendine özgü bir yaşamdır.
İnsanı erdemli kılan bilgelik, ölçülülük, yürekliliktir.
Bilgelik tüm olup
bitenlerin nedenlerine dair sağlam bir kavrayış, hayatın anlamına da derinlikli
bir bakış açısı ve düşünüm anlamına gelmektedir.
İnsan Kendini Bilmekten
öte Kendine Gelmelidir.
Her kişi benzersizdir. Özeldir. Tektir. Bu nedenle
evrensel bir yolu yoktur.
Bu yolculukta yolun kendisini nereye götüreceği tamamen
kişinin kendisine kalmıştır. İçsel değişimden başlar.
Zihinsel değişim bedensel değişim. Çevresel değişim
olarak devam eder.
Unutmadan, Sadece bir insan olduğunu bil!
1.KENDİNİ BİLmek; kendini bil;
Kişi kendini analiz eder.
Kendisinin güçlü ve zayıf yönlerini düşünmeye başlar.
Düşüncelerini ahlaki ve
etik anlayış üzerinden yürüt.
Adaletten, eşitlikten,
insanın ruhi olgunluğu olan erdemden yana ol.
Kendini bilmek, kendini daha iyi anlamana, ihtiyaçların
hakkında daha fazla bilgi edinmeni sağlar ve daha fazlasını başarmak isteyip
istemediğine karar vermeni sağlar.
Bilgi ve becerini geliştirmek için nereden başlayacağının
başlangıcıdır.
2. KARŞILAŞTIRMA;
Kendini anlayınca başkaları ile kendinizi kıyaslamaya
başlarsınız.
Sizden daha iyi olanları tanımak istersiniz.
Karşılaştırırken ince çizgiyi geçmeyin. Kıskançlık, Gıpta
etmek farklı şeyler!
Başkasında bir başarı görüldüğünde Kıskançlık duygusu
harekete geçer.
Çocukken hepimiz hayal kahramanı olmak isteriz. Özeniriz.
Model aldığınız kişinin sırrını öğrenmek istiyorsanız
karşılaştırma yapmalısınız.
Başka insanlardan yada evrenden yeni beceriler
sentezleyebilirsiniz.
Önce kendinizi kendinizle karşılaştırın.
Zayıf noktaları tespit edin. Çalışın. Daha iyi biri olun.
3. DEĞİŞİM;
Maratonda koşmak için spor yapmalısınız.
Boks yapmak istiyorsanız kaslarınızı çalıştırmanız gerek.
Hayatınızı daha iyi yönde değiştirmeliyim düşüncesi bile
değişimi başlatır.
Niçin değişmek istediğiniz çok önemli değildir.
İlham kaynağınız ne olursa olsun iyi yönde değişmek her
zaman iyidir.
4.KABULLENME;
Hayatınızı gözden geçirdiniz. Zayıflıkları belirlediniz.
Karşılaştırma yaptınız. Değişmeye karar verdiniz. Sıra geldi kabullenmeye.
Kendinizi neden böyle olduğunuzu suçlamadan olanı olduğu
gibi kabul edin. Kendinizle barışıp affedip yeni aşmaya geçin. Suçlamayın
Kabullenin.
5.PLANLAMA; HEDEF; AMAÇ;
Kısa ve uzun vadeli Hedefler belirleyin.
Plan yapın amaç belirleyin. Yol haritası çıkarın. Hedef
formları tutun.
Planlama çok önemli analiz ve ilerlemenizi görmenizi
sağlar.
6.POTANSİYELİNİZE ULAŞMAK;
Bu yola çıkınca ödünler vereceksiniz.
Konforunuz bozulacak. Başarısızlık, Yetersizlik,
Değersizlik, Özgüven sorunları yaşayacaksınız. Kaygı ve Korku yaşayacaksınız.
Zaman, Aile, Çevre baskısı ile karşılaşacaksınız. Sabırlı olmayı
öğreneceksiniz.
Kısaca tüm limitlerinizi zorlayacaksınız. Neden? Daha iyi
bir SEN için. Senin istediğin o belirlediğin hedef için.
Farkı unutma Sen istedin diğer her şey senin istemeni
istemiyor.
Savaşma zamanı.
7.KİŞİSEL GELİŞİM VE BÜYÜME;
Yukarıdaki tüm kriterleri yerine getirirsen, Hedefleri
geliştirmeye devam edersen Kendin için en ideal hayatı seçmiş olursun. Mutlu ve
Huzurlu olursun, Güçlü ve Adil olursun, Huzurlu ve Şükür Dolu olursun, Seven ve
Sevilen olursun. Kısaca olursun.....
Hayatında yaşadığın korku, endişe veya olumsuz düşünceler
senin bilinçaltında olumsuz kodlamaya yol açıyor.
Hissettiğin bu olumsuz duyguları eğer sen kendi kendine
olumlu duygularla yer değiştiremezsen zihnin otomatik olarak seni düşündüğün
gibi yönetmeye başlıyor.
Böylece olumsuz
yaklaşımlarda olaylar olumsuz sonuçlanıyor.
Buda senin olumsuz
düşünceni besleyip bir kısır döngü yaratmana sebep oluyor.
Düşüncelerin negatif olması, yaşanılan travmalar, korku,
suçluluk, nefret, kırgınlık gibi duygular enerji bedeninde saklandıkça bedensel
rahatsızlıklar ve acı olarak kendisini gösteriyor, buda başa çıkılamayan
engellenemeyen bir sürü sorunla yaşamaya devam etmemizi sağlıyor.
Kendisini şanssız gören
insanlar, böyle fırsatların onların önüne hiç çıkmadığından yakınmaya başlıyor.
Negatif
yaklaşımlar fırsatları görmeyi engeller.
Diğer bir gerçekte olumsuz duygular olmasaydı
şizofreniden panikatağa kadar hiç bir psikolojik rahatsızlık olmazdı.
Konsantrasyon için uygun nefes alma burundan alıp yine burundan vermedir. Fakat birçok insan ağızdan nefes alır.
Doğru nefeste, burundan alınan nefes ile kişinin diyaframı şişmeli, kişinin nefes vermesi ile diyafram inmelidir.
Kişinin bu şekilde nefes alıp vermesi kişinin zihnini sakinleştirir ve akciğerde oluşan toksinleri bertaraf eder.
Parmak uçlarıyla bedendeki bazı akupunktur noktalarına uygulanan çok kolay ve etkili bir yöntemdir.
Sadece parmak uçlarıyla enerji kanallarının başuçlarına yapılan Taping (Vuruş) uygulanır.
EFT Vurus Noktaları Neresidir? Ne İse Yarıyor?
Enerji noktalarına vuruş, enerjiyi uyarmak için bedenin kendi diliyle konuşmaktır.
Biz fiziksel bedeni değil enerji bedenini etkilemeye çalışırız.
Bu yüzden Eft çalışırken her zaman enerjiyi düşünürüz.
EFT noktalarını canlandırmanın 3 yolu vardır.
Başın üst kısmı,
Kaşın başlangıcı,
İki gözün dış kenar kemiği,
Gözün altı elmacık kemiği üstü,
Burnun altı ile üst dudağın ortası,
Alt dudağın altında çene kıvrımının ortası,
Köprücük kemiğinin hemen altı,
Erkek için, göğüs ucu hizası kol altı,
Kadın için; kol altının 4-5 cm altı omuz yanı
Blokajlar için bacaklar,
Eller için; Başparmak, İşaret parmağı,
Orta parmak, Küçük parmak noktası,
Gamut noktası; Elin üstü yüzük ve küçük parmak arasındaki ayrımın 2 cm üzeri,
Arkadaş noktası; El yumruk yapıldığında, elin dış yanında oluşan kıvrımın hemen üstü,
Madalyon-Hassas noktası; Vücudun sol tarafında kalbin 3-4 cm üstü kemiğin altında kalan nokta.
Baş tepesinden başlayarak, işaret parmağı ile beraber, sırasıyla her vuruş noktasına ortalama 7 vuruş yaparak ilerlenir.
Vurma sırasında cümle kalıbını sesli ve hissederek söyleriz.
Hafifçe ve ritmik vuruş yaparız, vuruş yapılan bölgenin rahatladığını ve enerji akışını geliştirmek için vuruş yaptığımızın farkında olmaya çalışırız.
Enerji akışına yardımcı olmak için vuruş yaparken bedeni hareket ettiririz.
Her noktada derin nefes alır, verir, hafifçe vuruş yaparız.
Sorununuzdan
kurtulmak için sadece istekli olmak yeterli.
Onunda dışında
sadece sessiz bir ortam ve karşılıklı ayıracağınız zamana ihtiyaç vardır.
EFT aslında bilinçaltının geliştirdiği bütün olumsuz
inançlarını ya değiştirir ya da dönüştürür.
Geçmişinle barışık yaşamanı sağlar.
Geçmiş hayatındaki olumsuz duyguları günümüze taşımanı
engeller.
Zihinsel ve ruhsal gelişim seviyeni yükseltir.
Kişisel gücünün ve potansiyelinin farkına varmanı sağlar.
Fiziksel ve ruhsal sağlığını iyileştirir.
Enerjini yükseltir, özgüven, cesaret, yüksek farkındalık,
odaklanma ve motivasyon sağlar.
Seni azimli ve iradeli olmaya yönlendirir.
Her alanda verimini ve yaşam seviyeni yükseltir.
Hem iş hem kişisel ilişkilerini geliştirir.
Gelecekteki hedeflediğin hayatı yaşamana engel olan bütün
olumsuz duyguları ortadan kaldırır.
Genel olarak mutluluğunu yükseltir ve seni neşeli kılar.
Sana sakinlik ve huzur getirir.
Olumsuzluklardan arındırıp seni özgür kılar.
EFT derki bir olayı bir sebep üzerine yaşadın ve bu
olaydan öğrendiğin çok şey var. Bu olayı silmek sana çok büyük haksızlık olur
ama o olaya yüklediğin anlamı silebiliriz.
O olayı hatırladığında kalbin çarpacağına, elin ayağın
titreyeceğine EFT sayesinde o olayı sadece hatırlarsın.
Sana negatif bir şey hissettirmez, kalbin hızla çarpmaz,
o olayı tekrar yaşıyormuş gibi acı çekmezsin. Artık o öylesine bir olaydır.
Sıradanlaşır. Şanslı Doğulmaz Şanslı
Olunur.
Herkes
kendi Şansını yaratır. Yeter ki iste her sorun çözülür!
Kolay öğrenilen ve uygulaması son derece basit, etkili
bir yöntemdir.
Yumuşak, nazik ve son derece güvenlidir.
Her tür duygusal sorun için uygulanır.
Başarı oranı soruna bağlı olarak %75 ile %95 arasındadır.
Bakış açını değiştirir.
Hızlı ve Güvenlidir.
Düşüncelerini sıraya sokar.
Duygu dünyanı düzenler.
EFT bize
sorunlarımızın nereden geldiğini ve onları nasıl çözeceğimizi öğretir.
EFT, Günümüzde
birçok uzman tarafından etkin ve yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
Ruhsal sorunların
üstesinden gelinmesinde bir devrim olarak kabul edilen Enerji Psikolojisi
alanının temelini oluşturmaktadır.
Bu teknikle
yalnızca sorunlarından kurtulmakla kalmayacak, enerji akışını hızlandırıp şifa
bulacak ve yaşam enerjisi kazanacaksın.
EFT anılarına
dokunmaz, sadece anı üzerindeki duyguyu kaldırır.
Bir duyguya
baktığında eğer kalbini acıtıyorsa işte bu gerçektir.
Geçmişi akupunktur ve akupress yöntemlerine dayanır.
EFT ilk olarak; 1980 yılında THOUGHT FIELD THERAPY -
DÜŞÜNCE ALAN TERAPİSİ adı ile Dr. Roger Callahan, (klinik psikolog) tarafından
kendi kişisel terapilerini uygularken insan bedeni üzerindeki akupunktur
noktalarına da vuruş yaparak iyileşme sürecinin hızlandığını keşfetmiş ve
klasik terapilerin yanında kullanmaya başlamıştır. Daha sonra öğrencisi Gary
Craig yöntemi EMOTION FOCUSED THERAPY - DUYGU ODAKLI TERAPİ adı ile
basitleştirip bugünkü adını vermiştir. Uyguladığı EFT klasik EFT olarak geçer.
Günümüzde Silvia Hartmann tarafından EMOTIONAL FREEDOM TECHNIGUES - DUYGUSAL
ÖZGÜRLEŞME TEKNİĞİ adı ile modern pratik
hali oluşturulmuştur. Şu anda MET Pro adı ile devam etmektedir.
EFT; bugüne kadar 23 ülkede 282 akademisyen tarafından
araştırma konusu olmuş ve bu araştırmalar
Journal of Clinical Psychology, Psychotherapy : Theory, Research,
Training and Review of General Psychology gibi Amerikan Psikoloji Birliği
tarafından yayınlanan dergilerde yer almıştır.
Performans Artırma, Okul, Sınav, İş, Spor Başarısı için,
Yetenek yükseltme, Bilinçaltı Temizliği, Motivasyon, Kendine Saygı, Kendine
Güven, İç Huzur, Olumlu Düşünme, Davranış Değiştirme, Stres Yönetimi,
Farkındalık, Odaklanma Sorunu, Konsantrasyon, Geç Kalma Alışkanlığı, Sınav
Kaygısı, İrade Kaybı, İletişim Sorunları, Beslenme Alışkanlığı Değiştirme, Enerji
Yükseltme, Erteleme Alışkanlığı, STRES YÖNETİMİ,
Bir duyguya baktığında o duygu senin kalbini acıtıyorsa
işte bu gerçektir.
Her insanda bir enerji bedeni var ve enerjinin akması
gerekir. Bazen enerji akışı bloke olur.
Blokaj olunca enerji bedeninde problem oluşur.
Blokajı kaldırmak için meridyen noktalarına vuruşlar
yapılır ve enerji akışını arttırırız.
İğnesiz
akupunktur ve duygusal bir egzersiz olarak tanımlanır.
Sadece duygusal rahatsızlıklarda değil, tüm fiziksel rahatsızlıklarda bu teknikten yararlanmak mümkündür.
Sadece duygusal rahatsızlıklarda değil, tüm fiziksel rahatsızlıklarda bu teknikten yararlanmak mümkündür.
Enerji bedenindeki akımlar
EFT ile yeniden düzenlenir ve bizi fiziksel rahatsızlıklara kadar götüren
enerji akımının durağanlığı ve blokajları ortadan kaldırabilir.
Duygu dünyamızı
değiştirir.
Duygusal problemlerin
üstesinden gelmek için kullanılır.
Bakış açımızı
yeniden düzenler.
Yüksek
farkındalık sağlar.
Başından kötü bir
olay geçtiğinde, olumsuz veya derin bir deneyim yaşadığında bunun etkisini
yıllarca taşırsın.
Bu olumsuz
duygular, bedenin enerji sisteminde aksaklık meydana getirir.
Bu aksaklık
enerjisel olarak giderilince duygusal düzeyde de giderilmiş olur böylece sen
olumsuz duyguların etkisinden kurtulmuş olursun. İşte tam bu noktada EFT’yi bu
tür duygusal ve zihinsel sorunların kısa bir zaman içinde ortadan
kaldırılmasında kullanırız. Enerji bedenini dengeler, tıkanıklığa neden olan
duyguyu yok ederiz.
Holistik Yaklaşım, Enerji, Enformasyon veya Titreşim tıbbı kapsamındaki tüm iyileştirici yöntemlerin çalışma prensiplerinin dayanağını oluşturur.
Devamını Oku...
Holistik Tıbba göre “Zihin, Beden ve Ruh” ayrılmaz bir bütündür.
Yaşam deneyimimiz ruhsal varlığımızdan kaynaklanır ve varlığımızın fiziksel boyutu olan bedenimiz sadece bir araçtır.
Böylelikle sağlıkla ilgili olarak fiziksel seviyede var olan bir sorun daha derindeki görünmeyen başka bir şeylerin sonucudur.
İnsan varlığı fiziksel, zihinsel, ruhsal, sosyal ve çevresel olarak çok bileşenli bir yapıya sahiptir. Dolayısıyla bunları birbirinden ayırmak ya da birinin nerede başlayıp diğerinin nerede bittiğini tam olarak bilmek olanaksızdır.
Tüm bu seviyelerdeki yaşam enerjisi akışında “kolaylık” olduğunda bir kişi sağlıklıdır.
Sağlık bu akışın kolaylığıdır.
Sağlıklılık halinin devamlılığı ise bilinç ve farkındalık seviyesindeki iyileştirmeler ile mümkündür. Holistik bakış açısı, sağlıkla ilgili olarak duygu, akıl, ruh ve beden(ruh, zihin, beden) sağlığının bir arada değerlendirilmesini ifade eder.
Holistik tıp yeni bir kavram değildir.
Holistik tıp yeni bir kavram değildir.
Holistik yaklaşım pek çok köklü sistem, prensip ve yöntemin çatısını oluşturur.
Antik Mısır, Çin ve Hint geleneklerinin izini modern bir anlayışla sürdürmektedir.
Hermetik Simya’dan büyük ölçüde etkilenmiş olan Carl Jung’un psikolojisi ve bilinçdışı, kollektif bilinçdışı gibi kavramlarla iç içedir.
Bu bağlamda davranışçı ve bilişsel ekollerle el ele yürümektedir.
Diğer taraftan Kuantum Teorisine katkısı olan bilim insanlarının çalışmalarıyla ispat kazanan meditatif disiplinler ve bilinç çalışmalarının etkisi, farkındalık artırmaya dayalı tüm disiplinlerin önemini ortaya koymaktadır.
Holistik tıp, iyileşme sağlamayı bir dizi dönüşüm olarak kabul eder. Hastalıkları birer mesajcı olarak görür. Düşük titreşimler sonucunda hastalıklar ortaya çıkar. Vücuttaki elektromanyetik enerji merkezlerinde ya da enerji kanallarında var olan blokajlar sistemin bütününün işleyişini aksatacak yönde etki gösterir. Çin Tıbbında Çakra ve Meridyenler olarak tanımlanan bu vücut elektiriğinin aktığı merkez ve kanallar, fiziksel olduğu kadar enerjetik bedenler için de geçerlidir. Bu kanallar,düşünceleri, hisleri, duyguları vb nin meydana getirdiği nörolojik impulsları da taşır. Gerçekte her bir düşünce bir nörolojik impulstur. Düşünce ve duygular alanımızın titreşimini belirlemede öncelikli etmenlerdir.Çünkü düşüncelerin rezonans alanı yarattığı kanıtlanmış bir gerçektir! Ayrıca titreşim seviyemiz gördüklerimiz, duyduklarımız, yediklerimiz, içtiklerimiz, soluduğumuz hava, kokladıklarımız, dokunduklarımız gibi 5 duyu ile algıladığımız düzlemdeki çevresel uyaranlara da bağlıdır.Aldığımız besinler, hava, su, mineraller, aminoasitler, yağlar, karbonhidratlar…,belirli bir süre için sahip olunan düşünceler, fikirler, deneyimlenen duygular…her biri vücutta başlayıp biten ve sonra tekrarlayan döngüleri oluşturur. Besinlerden aldığımızı enerjiye dönüştürür, daha sonra detox eder ve uyuruz bu insan için en temel fiziksel döngüye örnektir. Sağlığımız ve yaşam deneyimimiz temel olarak bu alıp verme döngülerinin oluşturduğu akış içinde uyum ve dengeyi sağlamakla ilgilidir. İyileştirilmesi gereken sağlık sorunlarının daha derindeki bilinçaltı travmalar, içsel çatışmalar, uyumsuzluk ve düzensizliklerden ileri geldiğini dikkate alır ve problemin ana kaynağıyla ilgilenir.
Holistik Tıp, hastalık etmenlerini oluşturan blokajları tespit etmek, bu blokajlar hakkında farkındalık sağlamak, bunları sırasıyla tekrardan sağlıklı titreşimlerine uyumlamak, dengesizlikleri gidermek, enerji akışını iyileştirmek ve hastalanmanın ve iyileşmenin dinamikleri hakkında bilgilendirmek, sağlıkları konusunda farkındalık ve sorumluluk sahibi olmak, sağlıklılık hallerini nasıl koruyacakları konusunda bilinç kazanmayı da kapsar.
Holistik Tıp kavramı, Modern Tıbbı, Simyadan gelen kökleriyle birleştirip iyileşmenin dinamiklerini ve sağlığın sürdürülebilirliğini kuantum fiziği seviyesine taşıyan sağlık yaklaşımını oluşturmaktadır.
Holistik tıp, iyileşme sağlamayı bir dizi dönüşüm olarak kabul eder. Hastalıkları birer mesajcı olarak görür. Düşük titreşimler sonucunda hastalıklar ortaya çıkar. Vücuttaki elektromanyetik enerji merkezlerinde ya da enerji kanallarında var olan blokajlar sistemin bütününün işleyişini aksatacak yönde etki gösterir. Çin Tıbbında Çakra ve Meridyenler olarak tanımlanan bu vücut elektiriğinin aktığı merkez ve kanallar, fiziksel olduğu kadar enerjetik bedenler için de geçerlidir. Bu kanallar,düşünceleri, hisleri, duyguları vb nin meydana getirdiği nörolojik impulsları da taşır. Gerçekte her bir düşünce bir nörolojik impulstur. Düşünce ve duygular alanımızın titreşimini belirlemede öncelikli etmenlerdir.Çünkü düşüncelerin rezonans alanı yarattığı kanıtlanmış bir gerçektir! Ayrıca titreşim seviyemiz gördüklerimiz, duyduklarımız, yediklerimiz, içtiklerimiz, soluduğumuz hava, kokladıklarımız, dokunduklarımız gibi 5 duyu ile algıladığımız düzlemdeki çevresel uyaranlara da bağlıdır.Aldığımız besinler, hava, su, mineraller, aminoasitler, yağlar, karbonhidratlar…,belirli bir süre için sahip olunan düşünceler, fikirler, deneyimlenen duygular…her biri vücutta başlayıp biten ve sonra tekrarlayan döngüleri oluşturur. Besinlerden aldığımızı enerjiye dönüştürür, daha sonra detox eder ve uyuruz bu insan için en temel fiziksel döngüye örnektir. Sağlığımız ve yaşam deneyimimiz temel olarak bu alıp verme döngülerinin oluşturduğu akış içinde uyum ve dengeyi sağlamakla ilgilidir. İyileştirilmesi gereken sağlık sorunlarının daha derindeki bilinçaltı travmalar, içsel çatışmalar, uyumsuzluk ve düzensizliklerden ileri geldiğini dikkate alır ve problemin ana kaynağıyla ilgilenir.
Holistik Tıp, hastalık etmenlerini oluşturan blokajları tespit etmek, bu blokajlar hakkında farkındalık sağlamak, bunları sırasıyla tekrardan sağlıklı titreşimlerine uyumlamak, dengesizlikleri gidermek, enerji akışını iyileştirmek ve hastalanmanın ve iyileşmenin dinamikleri hakkında bilgilendirmek, sağlıkları konusunda farkındalık ve sorumluluk sahibi olmak, sağlıklılık hallerini nasıl koruyacakları konusunda bilinç kazanmayı da kapsar.
Holistik Tıp kavramı, Modern Tıbbı, Simyadan gelen kökleriyle birleştirip iyileşmenin dinamiklerini ve sağlığın sürdürülebilirliğini kuantum fiziği seviyesine taşıyan sağlık yaklaşımını oluşturmaktadır.
Zihin, duygu, ruh ve beden sağlığı arasındaki ilişki ve bunları yönlendiren evrensel doğa yasaları anlaşıldığında gerçek anlamda bir holistik tıp kavramı yaygın hale gelmiş olacaktır
Dr. Sıla Özdemir
Dr. Sıla Özdemir